Hülya Göçmez
Doğadaki tüm canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için besin dediğimiz maddelere gereksinimleri vardır. Zaman geçtikçe birincil ihtiyaç olan beslenme pişirme ile sağlanan lezzetle pekiştirilmiş, insanoğlu bununla da yetinmeyerek yiyeceklerin daha lezzetli ve çeşitli olması için besinlerini birbiriyle karıştırarak değişik hazırlama yöntemleri ile yiyeceklerden aldıkları zevki artırmaya çalışmışlardır. “Pişirme işlemleri” kullanılan malzemeler toplumların gelenek ve göreneklerinin, çevre etmenlerinin etkileri altında şekillenmiş ve böylece ülkelere hatta aynı ülke içinde bölgelere ve illere göre; kullanılan malzemeler aynı olsa bile farklı yemek türleri ve hazırlama şekilleri meydana gelmiştir.
Beslenmenin canlıların hayatlarını idame ettirmesi için büyük bir öneme sahip olması insanoğlunun bu konuya her açıdan önem vermesine sebep olmuştur. Pişirme işleminin gerçekleştirildiği yerlere (Ocak) özel bir saygı oluşmuş, bununla ilgili birtakım inançlar meydana getirilmiş, insanların dualarına ve beddualarına yerleşmiştir. (Ocağın sönsün, ocağına incir ağacı dikilsin, ocağın batsın, ocağın tütsün, ocağa tırnak atılmaz, ocaktaki ateş su ile söndürülmez, ocağa sarımsak ve soğan kabuğu atılmaz v.s.)
Adıyaman’ın eski evlerine baktığımız zaman ocağın yaz aylarında kullanmak için evin dışında, kış aylarında kullanmak için evin içinde maskanda (mutfakta) bulunduğunu görürüz. Ocak taş ve topraktan yapılıp çarpı ile çarpılanır, ters “U” şeklindedir. Günümüzdeki şömineleri andırmaktadır.
Ocağın bulunduğu, yemek yapmak ve yemek yapmak için kullanılan araç ve gereçleri muhafaza etmek amacıyla eskiden evin dışında evden ayrı bir bölüm olarak, günümüzde ise evin içinde, evle bütünleşmiş olarak gördüğümüz yerlere mutfak (Maskan) denilmektedir.
Adıyaman’da mutfak sadece yemek yapmak ve yemek yapmak için kullanılan araç ve gereçleri saklamak amacıyla kullanılmaktadır. Eskiden ve kimi evlerde günümüzde yemek yapımında kullanılan araç ve gereçleri şu şekilde sıralamak mümkündür. Kazan, Guşkana (kazanın küçüğü), kuzu kazanı.
Tavalar: Pilav tavası, yağ tavası, saplı tas
Tabaklar: Lenger, kapaklı sahan, kapaklı tas, çırtikli tabak
İçecek için ve içecek yapımında kullanılan malzemeler: Sitil, sülahi (sürahi), su tuluğu, güğüm, ırbık, cezve, çaydanlık (demlik), su tası
Diğer malzemeler: çömçe (kepçe), delikli kaşık, kaşık, satır, bıçak, küpler, küpecikler.
Yiyecek ve içeceklerin ve bunların yapımında kullanılan malzemelerin saklandığı yer olan maskanın iç düzeni şu şekildedir: Buğday, bulgur, sümüt (simit) çuvallarda baş köşede yer alırken küpler seki denilen yerlerde bulunurlar. Kış için kurutulmuş sebzeler bez torbaların içerisinde nem almayan bir yerde saklanırlar.
Günümüzde mutfağın tamamıyla modemleştiğini, yiyecek ve malzemelerinin saklanması için ayrıca kilerlerin (zarha odası) yapıldığını, kimi evlerde mutfakta yemek yendiğini görmek mümkündür. Ancak Adıyaman’ın eski evlerinde (toprak evlerde) yaşamlarını sürdüren ailelerin evlerinde mutfak eski şekli ile muhafaza edilmektedir.
Zamanla mutfağın yeri ve kullanım şeklinde görülen değişikliklere yemeklerde çok az rastlanılmaktadır. Adıyaman yemeklerine genel bir göz attığımızda şu özellikleri tespit edebilmekteyiz.
[1] 2 sonraki sayfa »