Sunuş Yemek ve Turizm
Yemek ve Turizm

Evliya Çelebi 21. Doğum gününde gördüğü bir düşte, İslam aleminin tüm azizleri ve peygamberin huzurundaymış.  Evliya, peygamberin ruhu için aracılık etmeyi dileyecekken, dilinin sürçmesi ile kendisine yolculuk etme olanağı sunulmuştur. Uyandığı andan itibaren hayatını seyahat etmeye adayan Evliya, amacına sadık kalarak yüzlerce anıt ve mezarı ziyaret etmiş ve hacca gitmiştir. Öncelikle dindar bir kimse olarak ordu ve bahriye ile seferlere katılmış ve diplomatik gezilerde bulunmuştur. Zaman zamanda turist olarak gezmiştir. Tam 41 sene boyunca Osmanlı imparatorluğunu bir baştan bir başa gezen Evliya, İran, Etiyopya, İsveç ve Viyana’ya bile gitmiştir.

Büyük bir itina ile kayıt altına aldığı gezilerinde, entellektüel bir yemek aşığı (gourmand) yada yemek ustası (gourmet) olarak görülen Evliya, yiyecek ve içecek kültürüne ilişkin çok detaylı notlar alır.

Evliya Çelebi bir gastro coğrafyacı olarak nitelendirilebilir. Yemek anlatımlarının çoğu, anlattığı ülkeye yada yöreye ilişkin yaptığı dikkatli gözlemleri öne sürmektedir. Gönülden gelen bir iştahı olanlara Evliya’nın liderliğini izleyerek,  mutfağa olan ilgilerini pekiştirmek için gezmek,  görmek, tadımlamak ve hatta imkan elverdiğince pişirmek,  günümüzde yapılan seyahatlerin odak noktası olmaya başlamıştır.

Seyahat edilecek yerde önce neresi gezilir sorusunun hemen ardından kimi zaman da önünden gelen ne yenir ? nesi meşhurdur? Soruları günümüzde büyük önem kazanmıştır. Türkiye coğrafyasının ve mutfak kültürünün kapsamında sunmuş olduğu yiyecek ve içecek yelpazesinde yemek turizmi hayli ilgi görmektedir. Yemek turları , hasatlar, yemek pişirme dersleri gibi farklı aktiviteler bu turizm kolunun gelişmesinde ve yemek kültürümüzün tanıtılmasına büyük fayda sağlar.

Source: http://turkish-cuisine.org/yemek-turizm-13/sunus-yemek-ve-turizm-219.html